The Sims 4 mü, The Sims 3.5 mu?

2008 senesinde EA, The Sims 3’ü duyurduğunda, ekibin vadettiği en büyük iki özellik açık dünya oynanışı ve ”Create a Style” özelliği idi. Açık dünya oynanışı sayesinde artık evlerimizde tıkılı kalmıyor ve herhangi bir yükleme ekranıyla karşılaşmadan büyük sayılabilecek kasabamızda dilediğimiz gibi dolaşabiliyorduk.

Create a Style ile de varolan eşyaları, kıyafetleri ve saçları dilediğimiz gibi  yeniden dizayn edebiliyorduk. Böylece kasabadaki her Sim, her ev birbirinden farklı oluyordu. Bu iki büyük özelliğin yanında ise The Sims 3’le gelen tonlarca küçük özellik oyunu başarılı yapmaya yetti.

Geçen sene The Sims 4 duyrulduğunda hepimizin kuşkusuz beklentisi kasabaların artık büyümesi ve şehir halini almasıydı. Böylece daha gerçekçi bir yaşam elde edebilecektik. The Sims 4’ten beklenen bir diğer yenilik de rabbit hole’lerin ortadan kalkmasıydı.  Bununla birlikte yapay zekadaki gelişme, grafiksel gelişme, doğal yaşlanma, hava olayları The Sims 4’ten beklenilen diğer yeniliklerdi.

Ancak The Sims 4 neredeyse bu beklentilerin hiçbiri vadetmiyor. Aksine The Sims 3’ü başarılı yapan ana özellikleri de elimizden alıyor. Çünkü artık The Sims 3’teki gibi kasabamızda doyasıya gezemeyeceğiz. İkide bir yükleme ekranı karşılaşmak zorunda kalacağız. Bu kötü sistemin tek iyi yönü ise artık kasabalarımızın gerçekten dolu olacak olması. Çünkü The Sims 3’te belli başlı parklar dışında kasabanın geri kalan her yeri neredeyse boştu. Ancak The Sims 4’ün getirdiği bu özellik bir yenilik değil. Çünkü The Sims 3’te de ikide bir yükleme ekranı yapsalardı eminim Sunset Valley de, Bridgeport da gerçekten canlı bir hayata sahip olurdu.

Ayrıca The Sims 3’ün bir diğer başarılı yeniliği olan Create a Style özelliği de The Sims 4’te bulunmuyor. Bu da demek oluyor ki önceden hazırlanmış üç beş desenden birini seçmek zorunda kalacağız. Böylece kasabadaki her Simin saç rengi, kıyafetlerin desenleri, kıyafetlerin renkleri ve evdeki eşyalar hep benzer olacak. Bir de bunun üstüne vadedilen ”dolu kasaba” sistemi doğru çalışırsa iş iyice çığrından çıkacak. Çünkü Create a Style’a rağmen The Sims 3’te, sokaklarda az Sim olsa bile, birbirleriyle aynı renkte kıyafet giyen Simlere rastlayabiliyorduk. Eğer Maxis ekibi bu konu hakkında ciddi önlemler almadıysa, her köşe başında hemen hemen aynı görünen Simlere rast gelebileceğiz.

Bunlar oyunun hep kötü yanlarıydı. Oyunun iyi yanlarına geldiğimizde ise karşımıza gelişmiş ”CAS ekranı”, gelişmiş ”build mode” ekranı ve ”duygulu Simler” çıkıyor. Maxis ekibi bu üç özelliği o kadar iyi geliştirmiş ki bu özelliklere hayran kalmamak elde değil. Hele ki duygulu Simler özelliği oyunda düzgün şekilde çalışacak olursa, oyun, The Sims 3’ün en büyük eksikliklerinden birini kapatmış olacak. Çünkü The Sims 3’te açıkça görünen tepki eksikliği vardı. Mesela, bir Simin sevgilisine meteor çarpıyor ve bu dehşet verici sahneden yalnızca 6 saat sonra Simimiz kendiliğinden başkalarıyla flört etmeye başlayabiliyordu.

Aynı zamanda, biraz önce dediğim gibi CAS ekranı ve build mode da oldukça geliştirilmiş. Özellikle CAS ekranında tut-çek özelliği ile Simlerimizle bir oyun hamuruyla oynar gibi oynayabiliyoruz. Build mode sayesinde de artık çok daha hızlı şekilde evler yaratabiliyoruz.

Sonuç olarak The Sims 4, The Sims 3’ü başarılı yapan iki ana özelliği oyundan çıkarıyor ve bunun yerine üç yeni özellik vadediyor. Hatta canlı kasabaları da sayarsak dört yeni özellik. Ancak bu dört özellik her ne kadar ilgi çekici olsa da, her halükarda bu iki ana özelliğin varolmamasından dolayı ciddi ölçüde baltalanacak.

Yukarıda yazılanların tamamı, tamamen şahsi fikrimden oluşmaktadır. Aynı zamanda bu mini-incelemeyi şu ana kadar çıkmış olan görüntülere, videolara ve bilgilere göre yazdım. Yani belki de gelecek aylarda eksiklik olarak saydığım şeyler birer artıya da dönüşebilir.

40 Yorum

  1. Bence bu yükleme ekranı işi fazla abartıldı.Sonuçta bölgeden bölgeye geçişte yükleme ekranı var ayrıca bulunduğumuz dışındaki yerlerde zaman durmuyor devam ediyor komşular hala yaşlanıyor hayat devam ediyor.Birde gelecek olan yeni ‘world’ oldukça büyük bir yer TS3’deki kasabalardan daha büyük.

  2. open worl olcak diye biliyorum sadece sürkli yükleme ekranı çıkıcakmış oda 1 dk bile değil

  3. Bence bu yükleme ekranları çok gereksiz olmuş. Sonuçta her parkta veya halka açık lotlarda kendine özgü simler olabilirdi. Ayrıca grafik sorunları giderildiyse kasma sorunlarıda çok olmazdı bu sayede kendi simlerimizin yolculuk yapışlarını izleyebilirdik. Ayrıca bu yükleme ekranları sayesinde kasaba canlı olacak ama büyük ihtimalle gittiğimiz her yerde aynı simleri göreceğiz yoksa neden böyle bir yükleme ekranı ile karşılaşalım değil mi? Sonuçta yaşadığımız yerden gittiğimiz yere diğer simler teleport falan olacaklar (yanlış bilmiyorsam).Bu yüzden de çok büyük bir kasabaya sahip olacağımıza rağmen aynı simler kasabayı bize dar edecekler bence. Yani Sims ekibi bu konuda biraz yanlış gidiyor gibi düşünüyorum sonuçta TS3’de açık lotlarda simler ışınlanmıyordu ve her gün farklı saatlerde farklı simlerle karşılaşıyorduk. Bu döngü TS4’da devam ettirilirse bence oyun yine renkliliğini korurdu. Şimdilik oyunun yükleme ekran süresi 10-15 saniye arasında değişecek sanırım ama ek paketler yüklediğimizde umarım bu süre artmaz. Ama oyuna yeni şeyler yüklediğimizde yolculuklar daha berbat olacak! Çünkü eminim ki tüm Simmer’lar bu yükleme ekranlarından nefret ediyordur yani yanlız değilimdir bu konuda değil mi? Yani benim düşüncem bu umarım TS4 beklediğimizden de güzel bir şekilde gelir ama oyun bence bu halinden çok farklı gelecek hatta belki yükleme ekranlarını kalbırabilebilirler! Bence oyunu yükleme ekranları sıkıcı kılıyor ve bu olmazsa daha eğlenceli oyun oynayabiliriz. Benim düşüncelerim bunlar. İyi oyunlar! ^.^

Bir Cevap Yaz

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir